Editörden
İçinde bulunduğumuz çağ “Bilgi Çağı” olarak adlandırılmaktadır. Toplumların gelişim süreci incelendiğinde, döneme damgasını vuran bazı temel unsurların öne çıktığı görülür. Tarım toplumunda, toprağı işlemeye yarayan araçlar; sanayi toplumunda ise sınai üretimi mümkün kılan buhar makinesi ve elektrik gibi buluşlar sayesinde insanlık önemli dönüşümler yaşamıştır. Görüldüğü gibi “bilgi”, hem tarım hem de sanayi toplumunda mevcuttur, ancak içinde bulunduğumuz çağı, Bilgi Çağı olarak nitelememize yol açan şey, “bilgisayar” ve “İnternet” teknolojileri yoluyla bilginin paylaşım ve dolaşım hızının tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar artmasıdır.. Teknolojik gelişme, yeni bir toplumsal yapının da doğmasına yol açmaktadır. Bilgi Toplumu olarak adlandırılan bu yeni yapı, bilginin önem derecesinin yüksek olduğu, hayatın her alanında bilinçli ve sık olarak kullanıldığı bir toplumu tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bilgi Toplumu kavramı; bilginin ve iletişim teknolojilerinin günlük hayatta ve geleceğe yönelik kestirimlerde yoğun biçimde kullanımı anlamına da gelebilmektedir. Bilginin egemen olduğu toplumlarda; “bireylerin becerileri” yerine “bilgi” ve “analojik düşünce” yerine “analitik düşünce” ön plana çıkar. Bu yapı, devletleri de, diğer çağların temel girdileri olan toprak, işgücü ya da öz sermaye birikimi gibi unsurları aşarak, entelektüel varlıklarını ve kültürel gelişimlerini ön plana çıkarmaya zorlamaktadır. Son yirmi beş yılda sanayi toplumlarının en kalabalık ve en örgütlü kesimi olarak bilinen işçi sınıfı, değişen koşullara paralel olarak kabuk değiştirdi. Peter Drucker’ın ifadesiyle bu sınıfın içinde ‘Bilgi Çalışanı’ adını verdiği yeni bir tabaka önem kazanmaya başladı. Bu yeni tabakaya sadece ileri üretim sektörlerinde değil, hizmet sektöründe de rastlamak mümkün. Teknoloji ve eğitim üzerine kurulmakta olan bu aydın ve özgür toplumun temel belirleyicileri, ‘bilgi çalışanları’ adı verilen tabaka olmuştur. Kısacası Bilgi Toplumu, gelişmiş bir teknolojik altyapı üzerinde yükselmektedir. Bilginin ekonomik anlamda en önemli kaynak olduğu, iş gücünün de büyük oranda bilgiye egemen olan çalışanlardan oluştuğu bu toplumda, eğitim temel ve sürekli bir uğraş haline gelmiştir... Daha önceki dönemlerde bilgiyi dünyanın içinde aramayı amaç edinmiş olanlar, günümüz gelişmiş toplumlarında, dünyayı bilginin içinde arama noktasına ulaşmışlardır. Evet artık dünya küçülmüş, bilgi hayatın her alanında temel belirleyici olmuştur. Bilgiye egemen olanlar da dünyaya egemen olmaya başlamıştır. Bu bağlamda www.digitaldevlet.net sitesi e-devlet( Elektronik Devlet ), bilgi toplumu, bilişim, dijitaldevlet, yönetişim vb. konularda araştırma yapan araştırmacılar ve bu konulara ilgi duyan, e-devlet uygulamalarını kullanan vatandaşlarımız için hazırlanmış bir portaldır. Kullanıcılara faydalı olması ümidiyle... 25 Mart 2012 |