Bilişim Trenininde Giderken; Raydan
Çıkmak…
Günümüzde İnternet üzerinden yapılan devlet işlemlerinin giderek
yaygınlaştığını görüyoruz. Genel anlamda “E-devlet” diye tanımlanan bu
sistem verimliliği artırmak amacıyla ve çağdaş toplum olmanın bir gereği
olarak ortaya çıkmıştır. E-devlet’in yaptığı katkılara bakacak olursak;
devlet dairelerindeki yığılmaların önlenmesi, maliyetlerin azaltılması ve
zaman tasarrufundan söz edebiliriz. Bilgisayar teknolojilerine aşina olan
vatandaşlarımız şimdiden bu sistemi kullanmaya başladılar ve eminim ki
birçok faydasını gördüler. Ancak burada üzerinde durulması gereken çok
önemli iki konu var: Güvenlik ve mahremiyet. Son zamanlarda kamu
kurumlarımızın vatandaşlarımıza verdiği olumlu ve güzel e-devlet hizmetleri
kötü niyetli insanlar tarafından bir kâbusa dönüştürülebilir.
1 Haziran 2007 tarihinde ülkemizin yüksek tirajlı gazetelerinden birinde
okuduğum bir yazı beni bu konu üzerine düşünmeye sevk etti. Yazıda şöyle
deniyordu, “Sağlık Bakanlığı sitesi üzerinden büyük vurgun”, “Sağlık
Bakanlığı'nın internet sitesinde bulunan ve Türkiye'deki tüm doktorların
kimlik bilgilerinden, diploma numarasına kadar sorgulama yapılan sayfa,
yüzlerce doktorun dolandırılmasına neden oldu.” Birçok doktorumuz bu
sitedeki bilgilerinin kötü niyetli kişiler tarafından kullanılması
neticesinde mağdur oldu. Hatta İzmir Tabipler Odası bu bilgilerin web
ortamından kaldırılmasını istedi. Verilen bilgiler arasında Doktorların T.C.
Kimlik Numaraları da bulunuyor. Bilgiler halen internette!
Yine geçen yıl birkaç öğretim kurumumuz sınav sonuçlarını isim-soy isim ve
T.C. kimlik numarası vererek açıkladılar. T.C kimlik numarası aynı zamanda
nüfus cüzdanıdır. Çünkü T.C. kimlik numarası ile bir vatandaşın Nüfus ve
Kimlik bilgilerine erişmek mümkündür. “Yani herhangi birimizin nüfus cüzdanı
herhangi bir başka kişinin elindedir” Bunu düşünmek bile kaygı verici. İlk
zamanlarda T.C kimlik numarası sorgulama sayfasında numarayı girdiğiniz de
tüm bilgiler ortaya çıkmaktayken, son yapılan değişiklik ile sadece isim ve
soyadı görünmektedir. Bu gelişme olumludur. Aynı zamanda T.C. Kimlik
Numaralarımız, artık vergi numaraları yerine de geçebilmekte. T.C. kimlik
numarası ile ülkemizde kamu kurumlarının ve özel sektörün sunduğu hizmetleri
burada birkaç örnekten yola çıkarak sayarsak;
• Spor Toto, Türkiye Jokey Kulübü ve Milli Piyango Elektronik Şans Oyunları
Platformu, www.bilyoner.com sitesi T.C. Kimlik No ile başvuru yapılabiliyor.
• ÖSYM sınav sonuçları sorgulanabiliyor.
• Akbank’tan vatandaşlık numarasını cep telefonu mesajı aracılığı ile
göndererek ne kadar kredi çekebileceğinizi öğrenmek mümkün.
• Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile online Bilgi edinme başvurusunu yine
internetten T.C. Kimlik Numarası ile yapmanız mümkün.
• Mili Eğitim Bakanlığı öğretmenler için atama başvurusu yapmak mümkün.
• Emeklilik işlemleri ( sicil numarası ile öğrenilmekte, yalnız ilgili
sayfada T.C. Kimlik Numarası hak sahibi doğrulama işlemini yaptığınızda
emeklilik sicil numarası verilmekte )
Buradaki örnekleri çoğaltmamız mümkün. Son olarak adrese dayalı nüfus kayıt
sisteminde kayıt durumunuzu T.C. kimlik numaranızı girerek başlatıyorsunuz.
Eğer beş defa sisteme yanlış T.C. kimlik numaranızı girerseniz sistem bloke
oluyor?
Konunun yasal boyutuna baktığımız zaman aşağıdaki kanun maddeleri
yürürlüktedir.
Türk Ceza Kanunu;
Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134. - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı
aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi
halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
MADDE 135. - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı
aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine;
hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık
durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri
olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
MADDE 136. - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren,
yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Anayasamızda ise; A. Özel hayatın gizliliği
MADDE 20.– Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini
isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine
dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)
Sonuç olarak; kötü niyetli kişilerin eline bu bilgilerin geçmesi özel
hayatın gizliliği ( Mahremiyet ) konusunu ilgilendirmektedir. Bugün
doktorlarımızın başına gelen bu dolandırıcılık bir gün hepimizin başına
gelebilir. Bu nedenle bu tür bilgilerin internet ortamından bir an önce
kaldırılması gerekmektedir.
Bir kamu yönetimci olarak, kamu kurumlarımızın büyük özveriyle ve iyi
niyetle yaptıkları bu tür projelerin çok daha güvenli hale getirilmesinin
şart olduğunu düşünüyorum.
“E-devlet Kapısı” projesinin devam ettiğini biliyoruz. Bu projeyi yönetenler
ne düşünüyor bilmiyorum ama tüm kamu kurumlarının sonuç olarak bu e-devlet
kapısından işlemlerini yapması daha güvenli ve doğru olacaktır. Dünyada e-devlet
uygulamalarını başarıyla yapan ülkeler tek bir portal üzerinden bu işlemleri
yapmaktadırlar.
Kamu kurumlarındaki internet üzerinden yapacağımız işlemlerimizin bankaların
şu anda sunduğu hizmetler gibi akıllı cep telefonu mesajı ya da akıllı
şifreleme yöntemleri ile yapılması çok daha doğru olacaktır. Bu bilgileri
vermeyi e-devlet konusunu çalışmış ve çalışmakta olan bir akademisyen olarak
kendime görev sayıyorum. Bilgi çağını yaşadığımız bu yüzyılda bilişim hukuku
üzerinde çalışmalar yapan akademisyenler ve hukukçulara bu konularda büyük
iş düşmekte.
Bilişim trenini kaçırmayalım düşüncesi ile trene binerken kaza yapmayalım.
Kalıcı olarak yaratacağımız bir hasarı uzun yıllar silemeyebilir, uzun
uğraşlar verdiğimiz e-devlet projelerini bir anda yok edebiliriz.
Oscar Wilde “Tecrübe, yaptığımız hataların bileşkesidir” demiş. Bu tür
yapılan hatalardan ders alınıp bir an önce bilgiçağındaki ilerlememize
devam
etmeliyiz..
R.Erdem ERKUL
24.06.2007
Ankara |
|